İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 1974 faaliyet ile dezavantajlı gruplara yönelik Türkiye genelinde en çok faaliyet düzenleyen üniversite oldu.İZMİR (İGFA) - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan ‘2023-Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda önemli başarılara imza atmış, 3 farklı göstergede Türkiye birincisi olurken; 7 göstergede ise Türkiye’de ilk 5 içinde yer almıştı. DEÜ’nün Türkiye’nin zirvesinde bulunduğu alanlardan birisi de ‘Dezavantajlı gruplara yönelik düzenlenen faaliyet sayısı en yüksek olan üniversiteler’ başlığı oldu. 2022 yılına ait veriler ışığında düzenlediği 1974 faaliyet ile bu göstergede açık ara zirvede yer alan DEÜ,bu alandaen yakınüniversiteye üç katından fazla, 1373 fark attı. Engelsiz toplum misyonu kapsamındaki çalışmalarıyla fark yaratan DEÜ,sosyal sorumluluk projesi faaliyetlerinin en yüksek olduğu üniversiteler arasındaysa Türkiye üçüncüsü oldu.
Türkiye’deki 208 yükseköğretim kurumunun değerlendirildiği raporda, dezavantajlı gruplara yönelik düzenlenen faaliyetlerde ilk sırada yer almanın kendileri için sürpriz olmadığını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, engelsiz yaşam ve üniversite hedeflerini ortak bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Rektör Hotar, “Engelsiz yaşam arzumuzu ve üniversite hedeflerimizi her fırsatta yineliyoruz. Bu kapsamda eğitim, istihdam, sosyal ve kültürel alanda projeler üretiyor, yatırımlar yapıyoruz. 2023 yılı da bu alanda yoğun faaliyetlere imza attığımız bir yıl oldu. Öyle ki etkinliklerimiz bu alanda açık ara zirvede yer almamızı sağladı. DEÜ olarak, özel gereksinimli bireylerin hayatın her alanında etkin bir biçimde yer almasını sağlayacak uygulamalar geliştirmeye, sosyal sorumluluk projelerini ve fiziki yatırmaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.TÜRKİYE’NİN ZİRVESİNDEDokuz Eylül Üniversitesi’nin2023 yılında yine YÖK tarafından düzenlenen‘2023 Engelsiz Üniversiteler Ödülleri’nden 20 bayrak ve 9 program nişanı elde ederek bir kez daha Türkiye’nin zirvesinde yer aldığını hatırlatan Rektör Hotar, “Bu başarıyı da Kurumumuzdaki bilinçli ve farkındalık oluşturmayı kendine görev edinen mensuplarımız sayesinde elde etmiştik. DEÜ olarak engel kavramına insanlık için adil ve eşit şartların tesis edilmesi gereken bir kavram olarak bakıyoruz. Nitelikli araştırma altyapımızı ve imkânlarımızı sürekli geliştirirken, yerleşkelerimizin erişilebilirliğine de büyük önem veriyoruz. Bu erişilebilirlik hedefimizi Üniversitemizin dışına da çıkarıyor, tüm toplumu kapsayıcı olmasına özen gösteriyoruz. Bu kez YÖK’ün araştırma raporuna yansıyan sonuçlarda bu alanda düzenlenmiş faaliyet sayısında en tepede yer alan, başarıyaemek veren vekendini insanlığa adayan tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.
Türkiye’deki 208 yükseköğretim kurumunun değerlendirildiği raporda, dezavantajlı gruplara yönelik düzenlenen faaliyetlerde ilk sırada yer almanın kendileri için sürpriz olmadığını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, engelsiz yaşam ve üniversite hedeflerini ortak bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Rektör Hotar, “Engelsiz yaşam arzumuzu ve üniversite hedeflerimizi her fırsatta yineliyoruz. Bu kapsamda eğitim, istihdam, sosyal ve kültürel alanda projeler üretiyor, yatırımlar yapıyoruz. 2023 yılı da bu alanda yoğun faaliyetlere imza attığımız bir yıl oldu. Öyle ki etkinliklerimiz bu alanda açık ara zirvede yer almamızı sağladı. DEÜ olarak, özel gereksinimli bireylerin hayatın her alanında etkin bir biçimde yer almasını sağlayacak uygulamalar geliştirmeye, sosyal sorumluluk projelerini ve fiziki yatırmaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.TÜRKİYE’NİN ZİRVESİNDEDokuz Eylül Üniversitesi’nin2023 yılında yine YÖK tarafından düzenlenen‘2023 Engelsiz Üniversiteler Ödülleri’nden 20 bayrak ve 9 program nişanı elde ederek bir kez daha Türkiye’nin zirvesinde yer aldığını hatırlatan Rektör Hotar, “Bu başarıyı da Kurumumuzdaki bilinçli ve farkındalık oluşturmayı kendine görev edinen mensuplarımız sayesinde elde etmiştik. DEÜ olarak engel kavramına insanlık için adil ve eşit şartların tesis edilmesi gereken bir kavram olarak bakıyoruz. Nitelikli araştırma altyapımızı ve imkânlarımızı sürekli geliştirirken, yerleşkelerimizin erişilebilirliğine de büyük önem veriyoruz. Bu erişilebilirlik hedefimizi Üniversitemizin dışına da çıkarıyor, tüm toplumu kapsayıcı olmasına özen gösteriyoruz. Bu kez YÖK’ün araştırma raporuna yansıyan sonuçlarda bu alanda düzenlenmiş faaliyet sayısında en tepede yer alan, başarıyaemek veren vekendini insanlığa adayan tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu. 
