Haberler23 Dünya Trump’tan Erdoğan’a Suriye Mesajı: “Tebrikler, Suriye’yi Aldınız”

Trump’tan Erdoğan’a Suriye Mesajı: “Tebrikler, Suriye’yi Aldınız”

Trump’ın Erdoğan’a “Suriye’yi aldınız” diyerek yaptığı tarihi tebrik ve ardından gelen diyaloglar, bölgesel dengeleri sarsacak açıklamalara dönüştü. ABD, Türkiye ve İsrail üçgeninde tansiyon yükselirken, CHP lideri Özel’in iddiaları iç siyaseti karıştırdı.

4 Dakika
Okunma Süresi

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı özel konuşmayı aktaran Trump, Erdoğan’a “Tebrikler, başka kimsenin iki bin yıldır yapamadığını yaptınız. Suriye’yi aldınız. Başka isimlerle ama aynı şey” dediğini söyledi. Bu ifadeler, ABD Başkanı’nın Türkiye’nin Suriye’deki etkisini alenen kabul ettiğini ve bunun bir zafer olarak nitelendirildiğini gösterdi.

Trump’ın bu açıklamaları, yalnızca diplomatik mesajlar içermekle kalmadı, aynı zamanda Erdoğan’ın yanıtını da kamuoyuyla paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine “Hayır, biz değildik” şeklinde cevap verdiğini belirten Trump, buna karşılık “Ben biliyorum, sizdiniz” dediğini ve Erdoğan’ın nihayetinde “Evet, belki de bizdik” dediğini açıkladı. Bu diyaloglar, uluslararası ilişkilerde alışılmışın dışında bir samimiyet ve doğrudanlık sergilerken, Türkiye’nin Suriye’deki pozisyonunu da yeniden gündeme taşıdı.

Trump: “Türkiye ile İlişkilerimiz Çok İyi, Aracılık Yapabilirim”

Trump’ın açıklamaları bununla da sınırlı kalmadı. İsrail Başbakanı Netanyahu’ya hitaben konuşan Trump, “Türkiye ile bir sorununuz olursa, gerçekten çözebileceğimi düşünüyorum” diyerek arabuluculuk teklifinde bulundu. “Biliyorsunuz, Türkiye ve lideriyle çok çok iyi ilişkilerim var, bence çözebiliriz” ifadelerini kullanan Trump, Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltma noktasında aktif rol oynayabileceğini ima etti.

Trump’ın bu çıkışı, ABD’nin Orta Doğu’daki klasik arabulucu rolünü yeniden üstlenmeye çalıştığını gösterirken, aynı zamanda Türkiye’yi stratejik bir ortak olarak gördüğünü bir kez daha teyit etmiş oldu. Bu tür açıklamalar, ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerinin yalnızca güvenlik ve ekonomi ile sınırlı kalmadığını, bölgesel siyaset üzerinde doğrudan etkili olmak istediğini ortaya koyuyor.

Netanyahu’dan Türkiye’ye Sert Mesajlar: “Saldırı Üssü Olamaz”

Öte yandan, Netanyahu’nun Türkiye’ye yönelik açıklamaları da dikkat çekti. Türkiye ile komşuluk ilişkilerinin son dönemde kötüleştiğini söyleyen Netanyahu, “Suriye’nin Türkiye dahil hiç kimse tarafından İsrail’e saldırı üssü olarak kullanılmasını istemiyoruz” dedi. Bu açıklama, İsrail’in Suriye’de artan askeri faaliyetlerini gerekçelendirme çabasını gözler önüne serdi.

Netanyahu ayrıca, Trump ile yaptıkları görüşmede olası bir çatışmayı önlemenin yollarını ele aldıklarını söyledi. “Bu çatışmayı çeşitli şekillerde nasıl önleyebileceğimizi tartıştık ve bu amaç için Amerika Birleşik Devletleri başkanından daha iyi bir muhatap bulamayacağımızı düşünüyorum” sözleriyle, ABD’ye olan güvenini vurguladı. Türkiye ile ilişkilerin geleceği, sadece ikili düzlemde değil, aynı zamanda bölgesel dengeler açısından da önemli bir dönemece girmiş durumda.

CHP Lideri Özgür Özel’den Çarpıcı İddia: “Trump Yönetimi İmamoğlu Planını Biliyordu”

Türkiye’deki siyasi gündem de bu uluslararası gelişmelerle kesişti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Nisan’da yaptığı açıklamada, görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının planlandığını ve bu plandan Trump yönetiminin haberdar olduğunu öne sürdü. Erdoğan’a açıkça seslenen Özel, “Çık ve kendinden sonraki cumhurbaşkanına, rakibine yapmaya çalıştığın darbeyi, Amerika’nın icazetini alıp almadığını, gözümüzün içine baka baka söyle” diyerek kamuoyunda geniş yankı uyandıran bir çağrıda bulundu.

Özel’in bu çıkışı, hem iç siyasette hem de Türkiye-ABD ilişkilerinde tansiyonu yükseltti. Erdoğan ise bu iddialara cevaben, Özgür Özel’e 500 bin liralık tazminat davası açtı. “Cunta başı” söyleminin hukuki boyuta taşınması, iki lider arasında yeni bir polemik başlattı. Türkiye’de siyasal tartışmaların yalnızca iç dinamiklerle değil, uluslararası aktörlerin etkisiyle de şekillendiği bu dönemde, yapılan her açıklama stratejik anlam taşıyor.

Erdoğan-Trump İlk Teması: Kritik Gündem Maddeleri Masadaydı

Trump’ın başkanlık görevine başlamasının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı ilk telefon görüşmesi 16 Mart’ta gerçekleşti. Bu görüşmede iki lider, Türkiye’nin F-16 ve F-35 programları, CAATSA yaptırımları ve Suriye meselesi gibi stratejik başlıkları ele aldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Erdoğan’ın Trump’tan CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını talep ettiği belirtildi.

Yaptırımlar, Türkiye’nin Rusya ile kurduğu savunma iş birlikleri nedeniyle, 7 Nisan 2021’de yürürlüğe girmişti. Söz konusu yaptırımlar, Savunma Sanayii Başkanlığı ve bazı üst düzey yetkilileri hedef almış, kurumun ABD’den ihracat lisansı alması ve uluslararası kredilerden faydalanması engellenmişti. Erdoğan’ın ayrıca F-16 tedarik sürecinin tamamlanmasını ve Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilmesini istediği de belirtildi.

Bu görüşme, Türkiye’nin ABD ile savunma iş birliğinde karşılaştığı engellerin diplomatik yollarla çözülmeye çalışıldığını ve Ankara’nın bu konuda ısrarcı olduğunu gösterdi. F-35 ve CAATSA gündemleri, önümüzdeki süreçte de iki ülke ilişkilerinin ana eksenlerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *