10. Yargı Paketi ve Af Yasası Gündemde: Kapsam Ne Olacak?
Türkiye gündeminde yankı uyandıran af yasası beklentisi, 2025 yılı itibarıyla yeniden sıcak başlıklar arasında yer alıyor. Özellikle 10. Yargı Paketi çerçevesinde Adalet Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı düzenlemeler, kamuoyunda genel af ya da kısmi af beklentisini artırmış durumda. Ceza adalet sistemine yönelik düzenlemeleri içeren paket, infaz sürelerinin yeniden ele alınacağı, denetimli serbestlik uygulamalarının kapsamının genişletileceği sinyallerini veriyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamaları da bu beklentileri tetikliyor. Tunç, bazı suçlar için 2 yılın altındaki cezalarla ilgili yeni bir yaklaşım benimseneceğini, özellikle cezasızlık algısını kırmak adına hâkimlere daha fazla takdir yetkisi tanınacağını belirtti. Bu düzenleme sayesinde, ceza alanların cezasını cezaevinde çekme olasılığı artarken, kısmi bir af değil, daha çok infaz sistemine dönük yapısal değişikliklerin sinyali veriliyor. Yine de 100. yıl affı iddiası, hem siyasi kulislerde hem de kamuoyunda konuşulmaya devam ediyor.
Kısmi Af Beklentisi Yükseliyor: Mahkum Yakınları Umutla Takipte
Af yasasına ilişkin beklentiler özellikle mahkum yakınları arasında oldukça yüksek. Özellikle 2023 yılı 31 Temmuz tarihinden önce kesinleşmiş cezalardan faydalanamayanlar için yeni bir düzenleme yapılacağı açıklaması, yüz binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Bu kişiler, "Kovid Yasası" olarak bilinen geçici infaz düzenlemesinden yararlanamayan mahkumlar için ayrı bir iyileştirmenin gündeme gelebileceği umudunu taşıyor.
Kamuoyunda “kısmi af” olarak anılan bu beklenti, aslında Adalet Bakanlığı tarafından doğrudan bir af değil, infaz düzenlemesi olarak ifade ediliyor. Bakan Tunç, af olarak değerlendirilmemesi gerektiğini net bir dille belirtirken, bu düzenlemenin Meclis gündemine gelmesi durumunda detaylarının paylaşılacağını kaydetti. Ancak toplumda özellikle adaletsiz cezalandırma süreçlerine maruz kalan mahkumların yakınları, bu gelişmeleri “af umudu” olarak görmeye devam ediyor. Af yasası çıkmasa dahi, infaz süresindeki değişikliklerin etkisi milyonlarca kişi için ciddi anlamda önem taşıyor.
Meclis Gündeminde Ne Var? Yeni Düzenlemeler Neleri Kapsıyor?
Meclis’e sunulması beklenen 55 maddelik 10. Yargı Paketi, yalnızca af düzenlemesini değil, Türk Ceza Kanunu’ndaki pek çok yapısal problemi de hedef alıyor. Özellikle infaz süreleri, koşullu salıverme kriterleri ve denetimli serbestlik koşullarına dair maddelerde önemli değişiklikler öngörülüyor. Yeni düzenlemeler ile cezaevlerinin doluluk oranlarının azaltılması, topluma kazandırılabilir hükümlülerin dışarıda denetimli biçimde hayatlarına devam etmesi gibi hedefler öne çıkıyor.
Bu kapsamda en dikkat çeken başlıklar arasında, belirli suç gruplarına yönelik infaz indirimi geliyor. Suçun türüne, mağduriyet durumuna ve failin suça eğilim durumuna göre infaz süresi farklılık gösterecek. Ayrıca, 2 yılın altındaki suçlarda hâkimlerin serbest bırakma veya tutuklama yönünde daha esnek kararlar alabilmesi mümkün hale gelecek. Denetimli serbestlik süresi ise mevcut sisteme göre daha uzun bir dönemi kapsayacak şekilde yeniden şekillendirilecek.
100. Yıl Affı İddiaları Yeniden Gündemde
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla dillendirilen “100. yıl affı” iddiası, siyasi ve sosyal çevrelerde yeniden tartışma konusu oldu. Her ne kadar resmi açıklamalarda bu yönde net bir sinyal verilmese de, kulislerde bu tür bir düzenlemenin sembolik anlam taşıyabileceği konuşuluyor. Özellikle bazı sosyal grupların baskısı ve artan kamuoyu beklentisi, Meclis’in bu konuda adım atmasına neden olabilir.
Yine de Adalet Bakanı’nın açıklamaları, bu beklentilerin kısa vadede karşılanmayabileceğini gösteriyor. Bakanlık, “af” teriminin kullanılmasını doğru bulmazken, düzenlemelerin daha çok “hukuki denge” ve “toplumsal adalet” çerçevesinde ele alındığını vurguluyor. Ancak toplumdaki af talebi, geçmişte olduğu gibi şu an da güçlü biçimde seslendirilmeye devam ediyor.