Tarım ve Hayvancılık Üzerindeki Etkiler Sert Eleştirildi
Anahtar Parti İl Başkanı Yüksel Ercan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve önümüzdeki günlerde Genel Kurul gündemine alınması planlanan "İklim Kanunu Tasarısı"na karşı sert açıklamalarda bulundu. Ercan, özellikle tasarıda yer alan metan gazı salınımına yönelik düzenlemelerin hayvancılık sektörünü hedef aldığını savundu. Bu düzenlemelerin, kırsalda hayvancılıkla geçimini sağlayan üreticiler için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Ercan, ekonomik daralma ve yerli üretimin gerilemesi gibi sonuçlarla karşılaşılabileceğini ifade etti.
Ercan’ın ifadelerine göre, tasarıda hayvancılığa yönelik sınırlamalar, üreticilerin zaten içinde bulundukları ekonomik zorlukları derinleştirecek. Doğal süreçlerin iklim politikaları çerçevesinde cezalandırılması anlamına gelen bu maddeler, kırsal kalkınmayı olumsuz yönde etkileyecek. Ayrıca Ercan, bu düzenlemelerin tarımsal üretimi büyük şirketlerin kontrolüne bırakacağını ve küçük üreticilerin sürdürülebilirliğini tehlikeye atacağını vurguladı.
Sertifikalı Ürün ve Karbon Kısıtlamalarına Karşı Uyarılar
Yüksel Ercan’ın dikkat çektiği bir diğer önemli başlık ise tasarıda yer alan “sertifikalı ürün” uygulaması oldu. Bu uygulamanın, çiftçilerin üretim tercihlerini kısıtlayarak onların özgürlüğünü elinden alacağını belirten Ercan, sistemin özellikle büyük ölçekli tarım işletmelerini desteklediğini savundu. Tasarıda yer alan “iklim değişikliğine dirençli ürünlerin yetiştirilmesi” ifadesinin, yerel üreticilerin geleneksel yöntemlerini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu söyleyen Ercan, bu yaklaşımın tarımsal çeşitliliği yok edeceğini dile getirdi.
Aynı zamanda tasarı ile birlikte enerji, sanayi ve ulaşım sektörlerine getirilecek karbon emisyonu kısıtlamaları da sert bir dille eleştirildi. Ercan, bu düzenlemelerin Türkiye’nin üretim kapasitesini düşüreceğini ve stratejik sektörlerde dışa bağımlılığı artıracağını öne sürdü. Karbon piyasalarına entegrasyonun, üretim maliyetlerini uluslararası faktörlere bağlı hale getireceğini belirten Ercan, bunun hem ekonomik hem de milli güvenlik açısından büyük bir risk taşıdığını söyledi.
"İklim Politikası Türkiye’nin Kendi Önceliklerine Göre Şekillenmeli"
Ercan açıklamasında, iklim değişikliği ile mücadelenin gerekliliğine vurgu yaparken, bu sürecin Türkiye’nin kendi toplumsal ve ekonomik gerçekliklerine uygun bir çerçevede yürütülmesi gerektiğini dile getirdi. “Ulusal egemenlik” vurgusu yapan Ercan, dış dayatmalara karşı Türkiye’nin kendi üreticisini, çiftçisini ve sanayicisini koruyacak politikalar oluşturması gerektiğinin altını çizdi.
Yerli üreticinin görüşleri alınmadan hazırlanan politikaların uzun vadede ülkeye fayda getirmeyeceğini savunan Ercan, iklimle mücadele sürecinin toplumun tüm kesimlerinin katılımı ile gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Ekonomik bağımsızlık, üretim özgürlüğü ve kırsal kalkınma gibi konuların, Türkiye’nin iklim politikalarının temelini oluşturması gerektiğini söyleyen Ercan, aksi halde atılacak her adımın dışa bağımlılığı artıran ve yerli üretimi zayıflatan bir sürece dönüşeceğini belirtti.